Sıcakkanlı at grubunun en önemli örneklerindendir. Arap atı, m.ö. 2000 yıllarından beri Arap Yarımadası ve çevresinde tanınmakta ve yetiştirilmektedir. Arap atının kökenini tarpan yabani atının teşkil ettiğine ait görüşler daha yaygın ve geçerli görülmektedir.
Arap atı, bugün yeryüzünde mevcut olan at ırklarının en eskisi olup, bazı at ırklarının meydana getirilmesinde de büyük rol oynamış bir ırktır.
Arap yarımadasının iklim şartları ve arapların uyguladıkları yetiştirme yöntemi bu ırkın morfolojik ve fonksiyonel ırk karakterlerini korumasını sağlamıştır. araplar, arap atı yetiştiriciliğinde, damızlık aygırlara daha çok önem vermişlerdir. elde mevcut olan kısrağın bazı beden kusurlarına göz yumarak, bu kısrağı asil olarak tanınmış aygırlarla birleştirirlerdi.
Araplar, arap atı yetiştiriciliğinde tipe önem vermemekle birlikte, arap atı ırkı içerisinde bazı tipler kabul etmişlerdir. bu tipler, arap kabilelerinin isimleri ile anılmıştır. bu tiplerin başlıcalar;
Küheylan : Erkekliğin, gücün ve dayanıklılığın,
Seklavi : Dişiliğin, güzelliğin ve inceliğin,
Maneki : Sertliğin ve süratin sembolüdürler.
Bu tipler kendi içlerinde de birçok alt tiplere, bilimsel deyişle, familyalara ayrılırlar. bu familyalar; küheyletül kuruş, küheyletül nevvak, seklavi cedran, seklavi şueyfı gibi. bu familyaların yani alt tiplerinin bir değeri yoktur. aslında bu alt tipler arasında beden yapısı ve diğer ırk özelliklen yönünden önemli farklılıklar tespit etmek zordur.
Türkiye’nin güney doğu illerinde de (urfa ve mardin) arap atı yetiştiriciliği yapılmaktadır ve bu yetiştiriciliğin tarihi de oldukça eskidir. kurulan haralar sayesinde Türkiye bugün dünyada en mükemmel arap atı ırkına sahip ülkelerin arasına girmiştir.
Morfolojik ırk özelliklerinin tümünü taşıyan bir arap atı, ilk bakışta beden yapısındaki harmoni ile dikkati çeker.
Devamı için;
Arap atı hakkında her şey.